Karşı kaldırımdan geçen tanıdık bir yüze gülümseyip merhaba demek, köşedeki cafenin kaldırıma taşan yeni düzenlenmiş bistro masalarının cazibesine dayanamayıp elimizdeki alışveriş torbasını bir süreliğine yan sandalyede dinlendirmek, az sonra gelecek kahveyi beklerken sokaktan yükselen gül ve yasemin kokularını mutlulukla fark etmek… Çok özlemiştik 🙂
Yaşanan salgın tehlikesi semt kültürlerinin gelişmesinde ve yerel işletmelerin canlanmasında etkili oldu. Yazlıklara veya tatile gitmeyenler kalabalıklara karışarak veya çalışmaya odaklanıp uzaklaşmak istemeyenler için yakın çevreyi keşfetmek yeni bir trend. Semt pazarına çıkmak, mahalle kasabına, organik ürünler dükkanına uğramak, birkaç sokak öteye kadar yürümek, daha önce fark etmediğimiz yerleri fark etmek şu sıralarda pek çoğumuzun yaşadığı şeyler. Hatta davranış bir giyim stilini de beraberinde getirdi. Ne evde ne dışarıda gibi, yürüyüş, alışveriş, bisiklet hatta belki elektrikli scooter ile gezinmek için konforlu kombinlerden oluşuyor.
Uzaklara gitmenin güvenli olmadığı endişesi ve semt içindeki arayış her türlü ihtiyacın -internet siparişleri seçeneği dışında- buradaki işletmeler tarafından karşılanacak olması hem ürün çeşitliliği hem de hizmet ve kalitenin arttırılmasını teşvik ediyor.
Çocukluğunu semt kültürü içinde geçirenler çok iyi bilir; hani artık daha çok dizilerde ve reklamlarda gördüğümüz mahalle samimiyeti, dostluk, kimin kim olduğunu bilirlik ve bunun verdiği güven ortamı. Şehir siluetleri gökdelenlere dönüştüğü için ihtiyacın nasıl karşılanacağını hep birlikte zaman içinde göreceğiz ve belki yeni sosyolojik kavramlarla tanışacağız.
Tüm bunlar zihnimizden geçerken çocukları da düşünmüyor değiliz. Okullar açılana kadar zaman nasıl geçecek, oyun ve aktiviteleri nasıl planlayacağız, kişisel gelişimleri için ne yapacağız gibi sorular var. İnternet, tablet, kitaplar…?
Sorulara cevap ararken bir keşfimiz oldu. Çocuklar eve kapanıp semt gezintileri artınca İstanbul Selimiye’de camlarında çocuk kitapları resimleri olan bir dükkana mahalleli girip çıkmaya başladı. Dükkan çocuk kitapları toptan dağıtıcısı fakat ailelere yardımcı olmak için dükkanda yeni bir düzenleme yapmışlar. Ön rafları ferah sarı renkli, bol çeşitten oluşan bir kitapçı dükkanı gibi düzenlemişler. Üstelik sahibi sattığı her kitabı tek tek okuyan, yazarları ile tanışan, sorulduğunda üşenmeden kitabı anlatan, çocukla çocuk, büyükle büyük olan bir kitapçı. Hani Meg Ryan’ın “Mesajınız Var” filminde köşedeki kitapçıyı canlandırdığı bir karakter vardı. Dükkan toptancı olmasaydı herhalde öyle bir yer olurdu.
Etiler’deki Okutopya Kitap Kulübünün tavsiyesini de aldık. Web sitesi de mevcutmuş. Ve tabii ki bulmuşken 4-6 ve 8-12 yaş için hemen bir tavsiye listesi hazırladık ilgilenenler için 🙂
4-6 Yaş İçin:
- Aç Tırtıl * (Dünyanın en çok satan çocuk kitabı)
- Dalga (Yazısız, sadece resimlerle hikaye anlatan bir kitap)
- Bil Bakalım Seni Ne kadar Seviyorum (Tudem yayınları)
- Balık Tutma Dersleri
- Eyvah Kalbim Kırıldı
- Eyvah Kim Oldum Ben
- Dedemin Adası
- Önce Hayal
- Masal Yolu
- Tombik Ayının Dişi Sallanıyor (Tombik Ayı serisi)
- Soso’nun Kompost Kitabı
- Annemin Çantası
- Yavru Ahtapot Olmak Çok Zor
- Üç kedi Bir Dilek
- Üç Kedi Bir Canavar
- Tavşan Can İle Fare Su (6 kitaplık bir seri)
7-8, 8-12 Yaş İçin:
- Vapurları Seven Çocuk *
- Güneşi Bile Tamir Eden Adam * (İki kitap keşfedilmeyi bekleyen iki efsane kitapmış)
- Momo
- Zuzu Serisi – Görkem Kantar Arsoy kitapları
- Çizgili Pijamalı Çocuk
- Olduğun Yerde Kal
- Bir Şeftali Bin Şeftali
- Küçük Kara Balık
- Ayıların Meşhur Sicilya Baskını
- Bunun Adı Findel
- Kraliçeyi Kurtarmak
- Ağaca Tüneyen Baron
- Varolmayan Şövalye
- İkiye Bölünen Vikont
(Burada olmayanlar için Redhouse Kidz, YKY, İş Bankası, Günışığı, Pearson, Sevim Ak, Behiç Ak, Süleyman Bulut kitaplarına bakılabilir 🙂
Bir yanıt bırakın